Özet:
Ütopyalar kendi dönemlerinde “ideal”i ararken
alternatif bir gerçeklik ve mekân kurgusu da
sunuyor. Farklı dönemlerde farklı anlayışlarla
reform yaratan iki mimarın yapıları üzerinden
ütopya pratiğinin nasıl değiştiğini inceleyen
yazarlar, güncel sanat ve tasarım pratiklerinin
yerini yapay zeka almaya başlarken dijital ortamın
sanat ve mimarlığa olası etkileri için bir tartışma
alanı yaratıyor.